• Anasayfa
• Bilgisayar
• Elektrik
Elektronik
• Mizah
• Mevlana
kimdir
• Mevlana'dan
Görüntüler
• Konya
• Melodiler
• Wallpaper


 

                                               iKiNCi ABDULHAMiT

            Sultan 2.Abdulhamit, Sultan Abdulmecidin sultan 5.Murattan sonra ikinci oğludur.21 eylul 1842 de doğdu. Annesi “tiru Mujgan” kadın çerkezlerin sapsığı kabilesinden Kafkasyada doğmuş ve emsali gibi istanbula gelerek 1839 da Abdulmecidin kadınları arasına girmştir.

   2.Abdulhamid’e  duşmalık besleyenler ona iftiraya annesinden başlamışlardır.batılı kaynaklar her ne kadar annesini Gurcu veya Ermeni asıllı oldugunu soylesede bu ifade yanlıştır.

  Kuçuk yaşlarda annesin vefat etmesi ve yetim kalması onu içe kapanık biri yapmıştır. Bu yüzden kendin okumaya ve araştırmaya vermistir.Babası sultan Abdulmecid en zeki ve uyanık olum diye bahseder...Abdulhamid bilhassa memlekt işlerine umumi ve hususi hayatı ogrenmeye çalışırdı. Çunku bir gun Osmalı tahtına çkabilecegini dusunuyrdu ve şehzadeli yıllarında kendin tahta hazırlama çalışmalaşarı içine girmişti.Abdulhamid efendi savurgan degildi , eskiyen ayakkbılarını atmayıp tamir ettirerek kullanması saray içinde ve dışında olay konusu olmuştu. Maslaktaki kend koşkunu yaptırmıs karısı iki çocugu ve az sayıda cariyeleriyle sade bir yaşam suruyordu. Mallarını kendisi idare eder çiftlıgınde toprak işleriyle ugrasır koyun besler ustu bec madeni işletiyordu. Makamda (tahta) gozu yoktu. Onunde murat efendi oldugu için taht ihtrası yoktu.

   30 mayıs 1876 gecesi darbe gerekleşmiş sultan Abdulaziz tahtan indirilerek velşaht murat Osmanlı tahtına çıkarılmıştı. Sultan Murat efendi bunyesi zayıftı ve ruhsal yonden zaafları vardı  bazı olaylardan dolayı durumu gittikçe kotuleşmiş hastalıgı derece derece artmış ve iyileşemiyecegi dogrultusunda rapor verilmiti. Veliaht Abdulhamit tahta çıkmak için uitlenmiş fakat culusuna “omur boyu golge dusurmemek için” cok ihtiyatlı davranıyordu”gunun brinde sevgili agabeyime karsı komplo kurmakla suçlanmak istemiyorum. Ne olursa olsun, durum neye varırsa varsın alın yazım gelip beni bulmadıkça yerimden kımıldamak istemiyorum”.

   Mithat ve Rustu paşalar 4. Murat hal’i ile veliaht Abdulhamidin sulugsuna kesin karar vermişlerdi. Sivil bir darbe ola n bu geçiş fazla coşkuyla karşılanmamıstı. Hale'den 4. Murat yıldız sarayından çıragan sarayına nakledilerek burad ikamete alındı.culusunu almasına muteakip tayin işlerine başlamıstı.  Mithat paşayı Sadrazamlıga getirilerken onun sadarete getirilş sebebleriyle ilgili olarak sunları yazar.”Ben tahta çıktıgım zaman sadrazam Mithat pasa degildim. Kamuoyunn kendisine eğilimi ve guveni olması durumunda olagan ustu tehlike ve nezaket tasıması sebebiyle hemen kendisini sadrazamlıgagetrdi.

   1879 ylında 23 aralık gunu halkın refah ve saadeti için kanuni esasi cıkarılmıstı. Abdulhamit sehzadeliğinden beri sevmedigi Mithat pasayı azil etmek istiyordu. Ama tanınan birisi oldugu için ik once sadrazamlıga getirdi sonrada Mithat pasa hırs ve aç gozlulugunun netice si olarak gorevinden azledildi.yerine Ethem pasa  getirldi .  Mithat pasanın azli tam mesrutiyet gosterisine donusmustu ve kanuni esasi bitti vs. gibi sozler sarf ediliyordu. Sultan Abdulhamit, onun hakkında beslenen mesrutiyyet banisi hissini halkın zihninden silmek için 11 ay sonra kapatacagı meclisi mebusanı 7 mart 1877 de Beşiktas sarayında ozel merasımle actı .

   1877-1878 yıları Turk rus savasının yılları olacaktı.  2.Abdulhamidin savasa şiddetle muhalefetine karsı sırf meclisi mebusanın kararalaının tabi onucu Osmanlı devleti kendisini harbin içinde buldu. Turk-rus harbi 24 nisan 1877 yılı nda feci yenilgisini kabul ederek sulh anlaşması yapmak zorunda kaldı. Savasın kaybedilmesinin kumandanların kotu yonetimi yuzunden oldugunu uzmanlar kabul eder. Bundan dolayı Abdulhamdi suçlamak olanaksız. Meclis-i Mebusanıda kendinin hal’ine sebep olacagı ve memlekete faydası olamayacagından kapattı. Ruslarla olan savas maglubiyetinden sonra Plevneninde kaybedilmesi sultanı endileye sevketmişti. Tek yol rusların ruslarla rekabet halindeki ingilizleri kulanmatı. Ve edirnee kadar gelen rusların, bogazlarıda alabilecegi endişesine kapılan ingilizler 13 şubat 1878 de donanmayla istanbula girdiler sonunda ayestefanos anlaşması yapıldı. Donanmanın verilemsi dışında butunsartları kabul eden Abdulhamid bu anlaşmanın onların basına dert olacagını biliyordu. Sonra Ayastefanos anlasmasını tadil eden berln anlaşması yapıldı ancak Abdulhamidi devirecek Osmanlı imparatorlugunu tasviye edecek tohumlarda atılmıs oldu bu anlasmayla .

   eskiden halkın içinde gezen sultan kendisine yapılan ufak darbe girişimlerinden dolayı ve hal’i yonundeki vehimleri yuzunden yılsız sarayına ıyıce kapanmıs guvenliği artırmıstır. Tek yonetici kendi olmustu bir nevi herseyi kendi idare ediyordu buradan. Bu vehm hafiye tesklatının dogmasına neden olmustur.(bu hafiye teşkillatının uygulama yontemi halen amerikada cıa in uyguladıgı dogrultusunda grusler vardı) sultan oyel kuvvetli istihbarat teskilatı kurmusturki ulkenin en ucra kosesine kadar istihbarat agı yayılmıstı.

   Sultan ozel hayatı yıne sadeydı sehvetine duskun biri degildi. Sultan Abdulhamidin sanbahtan aksama kadar kadınlarla mesgul oldugu dogru degildi. Yakın zamandaki seleflerine ragmen onun haremi cok kucuktu. Sultan Hamidin  kadınlarının devlet işlerine enkucuk mudahelelerine musade etemiş oldugu gibi , saray kadınlarının bılhassa babası Abdulmecid devrinde ayyuka cıkan birtakım rezaletlerinin tekrarına asla meydan vermemiştir. Ozel hayatında yıne cok zeki oldugu bilinmektedir ve yorulmaz bir hal ile calıskanlıgı on pllandadır. 2. Abdulhamidi kaba, cirkin, vahsi vs. Tanıyanlar onunla karsılastıklarında durumun hicte bole olmadıgını gormusler iltifatta bulunmasıdır. Yemek konusunda bogazına duskun degildi bu konudada herseyi sade ve hafifiti. Ozel mekanına gelince , bunların en basında marangozla ilgisi ve okuma alıskanlığı gelir. Hususi bir marangoz hanesi vard. Burada dolap, masa, vs... yapardı

   Sultan Abdulhamid ermeni lere taviz vermemekte ısrarlı birisiydi çunku Osmanlı imparatorlugu sınırlarını tehditte oneml idi. Abdulhamit tahta oldugu surece emellerini gerceklestiremeyecegini anlayan ermeniler suikast planladılar.5 temmuz 1905 Cuma gunu bomba yuklu araba yıldız camiminn dıs kapı karsısına koymuslardır. Cumas bitmiş 2. Abdulhamit cıkış yolunda ilerlemetye baslamıstı, ilerlerken seyhulislam cemalettin efendiye rastlamıs ona iltifatta bulunmak için bir kac dakika oyalanmıstı.işte bomba tam bu sırada patlamıs bir kac dakika gecikmi sultanın hayatını kurtarmıstı. 100 kloluk bombanın patlaması cehennnem havası vermişti, insan organları camlar araba parcaları havaya yukselmiş bombanın patladıgı yerde 70cm cukur acılmıstı.Osmanlı donanmasını ısalahla gorevli ingiliz amirali woodi gorgu tanıgı oalrak olay sırasında 2. abdulhmit’in hal ve hareketlerini soyle anlatır . padisahın soguk kanlılıgın ahyaran kalmıstım. Padisahın gozlerini diktigi cami avllusuna baktıgım zaman hayretten irkildim patlamayla birkikte bir suvari takımı kılıclarını cekrek olay yerine geldiler .ancak Abdulhamit .elleriyle isaret ederek suvariklerin geri donmeleri engelledi padisahın ayakta saglam ve badiresiz kazayı atlattıgını goren asker ve siviller” padisahım cok yasa” nidalarıyla ortalıgı cınlattılar. Abdulhamit, bir iki dakika yanında bulunan yuksek rutbeli subaylara talimat verdikten sonra herzamanki gibi ozek faytonunu kendi kuklanmak suretiyle sakin bir yuz ifadesi icerisinde camiden saray terk etti. Bir bomba patlaması ihtimali oldugu halde sultanın teles etmeyip ve bir zat arabasını kendisi kullanıp sarayına gelmesi seklinde gosterdigi cesaret ona korkak diyenleri tekzip etmistir.

  Sultan ikic Abdulhamit, ermeni meselesi karsısında politikasının cetinligini ortaya koymak icin “ olumu tercih ederim” demisti. Tahmin ediyormuscasına bu ugurda olumle bile karsılastıgı sultanın  “tercihi” degil “ kaderin tecellisi “ tezahur etmis kurtulmustu.

  Sulan 2. Abdulhamit dıs politikada Almanya’ya agırlık vermisti. Almanyanile sınır yoktu ve bir anlasmazlıkta yoktu snucta. Rusyanın dusmanlıgı 2. sıraya inmis ingilizleri birinci dusman olarak goruyordu. Savasarak bu devletleri karsına almaktansa dıs isyaset sayesinde denged etutuyo tarafları ve savası engeeliyordu. Tabiki uzerine cullanan ic ve dıs binbir gucluge ragmen Osmanlı imparatorlugunun son ceyrek asırda yasatan sır bir gun sultan 2. Abdilhami’in icte ve dısta takip ettigi usta politikalar olmustur. Suştanın diplomatik kabiliyeti ve ustunlugu icte ve dıst dostları ve dusmanları tarafından hayranlıkla dile getirilmistir. Sultan zamanından ıslahla gorevli ingiliz amirali woods sunları yazar. “sultan Abdilhamit2i layık oldugu sekilde anlatan herhangibir yazılı belgeye simdiye kadar rastlamadım ozellikle dusunceleri ve karakteri hakkında dogruya yakın bir fikir ileri surulmemistir.

  Bana kalırsa Abdulhamit simdiye kadar gelmis gecmis  Osmalı padisahları arasında en mustesna yeri isgal edenlerden biridir.

  İngilis buyukelcisi q(conlar: “Avrupada sulhu muhafaza eden adam”

  Abdulhamir panislamizme onme vemis, icte ve dısta islamı yaygın olarak hissettirmeye calısmıstır. Halifelik makamının onemini hic unutmamıs ve diger muslulanları tek catı altında birlestirme gayretleri taktire sayandır. Sultan Hamit bes vakit namazını kılardı icki icmezdi zina duskunlugu yoktu,hastalıgı sebebiyle yalnız bir Cuma namazını terke mecbur kalmıstı.. ramazan ayında sıhhati bozuldugunda dahi orucu yedigi gorulmemistir.

  Tahta cıktıgında Osmalı maliyesi cok berbattı. Akılcı tedbirlerle ve ne basta saray harcamalarındaki tedbirlerle ekonomiyi onemli olcude duzeltmistir.bazı harcamaları kendi ozel gelirlerinde tahsis etmistir. Dusmanlarının kendisinin “buyuk servet yapmakla” suclamaları haksızlıktıt. Cok zor durumda kalmadıkca dıs borc almamaya, ulkenin oz kaynaklarıile kalkınmaya oen gostermeye baslamıstı. İktidarı suresnce Osmalı borclarının dortte ucu odendi.

  Osmalı ordusunun durumuda cok berbattı, 1877-1878 Turk-Rus harbi herseyi altust etmisti. Vatanın mudafası icin ordunu ıslahınada ozel bir onem vermeye basladı. Sultanın ıslah konusunda tercihi Alman subaylar ve silahları oldu. Kısa zamanda gerekli askeri guc yetismis herturlu silah yıgınagı yapılıstı . Ali Sait Pasa hatıralarında “ milyonlarca mavzer,yuzlerce atesli toplar dahil i2. Abdulhamit’in tedarik ettigini dusmalarda tastik ve taktir etmistir zannederim” asılı halde bekleyen donanmayada el atmıs ve sultan dısarıya bircok siparis vermistir. İc ve dıs tersanelerde eldekilerin ıslahıyla guzel bir donanma olusturmustur. Birinci dunya savasında dahi bu ordunun faydalarıı gorulmus o donemim askerleri okullarındaki subaylar basarılar basarılar kazanmıstır. Tarihe gecen meshur Hamidiye fırkateynide bu donemden kalmadır.

  Sultan Abdulhamit ticarete,egitime, onem verirdi. Bir takım reformlar dusunurdu. Sanayi ve ticaret alanında isteksizligimizden yakınır ve soyle anlatırdı. “ticareti ve sanayi kalkınmayı kimse dusunmuyor. Rumların,Ermenilerin ticareti memlekete seref getirmiyor ve hicbir ilerleme olmuyor. Fakat bizim efendilerde hic ticaret arzusu yk Sultanın Rum ve Ermenilerden sızlanması, Turkiyeden elde ettikleri kaanclarını yut dısına cıkarmaları, zenginlesme sonucu ortaya cıkan Rum ve Ermeni burjuvasının boluculuk hareketlerine onculuk etmesinden kaynaklanıyordu. Kendi zamanın bircok fabrika acmıstır sultana koru korune dusmanlık yapanlar onun bu alandada karalamaktan geri kalmamıslardır.2. abdulhamit’e muhalif olamsına ragmen Ahmet Resit Rey bu iddiaları yalan olarak yazar. Kendi zamanında 14 yuksek okul, 250 den 600 e kadar rustuyeler, 5 ten 104 eidadiler 4ten 32 ye darulmuallimler , 200 olan ibtida okullarına 4000-5000 civarında yenileri eklenmis 10000 e yakın yeni subyan okulu yeni usullere tahvil edilmistir.

  Abdulhamit radikal sayılabilecek bircok reform dusuncelerine sahipti. Bu dusuncelerinde birisi latin harlerinin alınmasıdır. Sultanın yazdıklarından dusuncelerini okuyalım. “... yazımız (arap harfli yazı) ogrenmek pek klolay degildi. Bu isi halkımıza kolaylastırmak icin harflere, lisanımızdaki sesleri vermek guclugu mevcu isede bunu ayıklamak suphesizkabil olacaktı. Saoka konusundada sultan hatıralarında “Alman askei misali sivri uclu serpus (sapka gıymenin) “benim dinimle ne alakası olabilir der” ilave eder, “gene eskiden kalan bası acık dolasılması adetide kaldırılamlıdır. Bu adetin sıhhate ne kadar zaralı oldugu hekimlerimiz halka izah etmelidir.

  Sultanı yatıgı ıslahat hareketleri icte ve dısta bir cok taktir toplamı faydalı etkilerinin gorulmesi sonucu halka huzur getirmistir.

  19. asrın zon ceyreginde Osmalı imparatorlugunu bomeye yonelik yeni bir ayrılıkcı cereyan siyoniz ortaya cıkmıstı. Filistinde adı gecen yahudi devlatini kurmanın ideali olan siyonizm Osmalı icin bir tehtitti. 1880 li yıllarda pogramlar (yahudi katliyamları) baslayınca , siyasal siyoniz daha ileri safyaulastı. Toplu halde Filistin2e dogru goler oluyordu. Rusya’dan gelen toplu gocler dikkat cekmis yasaklama ihtiyacı duyulmustu. Bu goclerle ilgilş Abdulhamit hatıralarında “imparatorlugumuz dahilindeki bos araziyi iskan etmek icin, munasip sekilde muhaceret (goctedbirlerine ) ihtiyac vardır.” Fakat yahudi muhaceretini munasip telakki edemeyiz. Yabancı dinden olanları kıymık gibi kendi etimize , kendimize soktugumuz devreler gecti. Devletimizin hudutları dahilinde ancak kendi milletimizden oanları ve bizimle aynı dini inananları kabul edebiliriz. “yahudiler Osmalı goc yasakları karsısında hileli yollara basvurmaya devam ettiler” eger majeste Sultan 2.Abdulhamit Filistin2 bize verirse Turkiyenin mali durumunu butunuyle eski muntazam haline donusturmeyi taahhut edecegiz seklinde oneriler iletiyor. Bunlar detaylandırılıyor. Bulgaristan veya Mısır statusunde Osmalı Devletine baglı muhtariyet idaresi verilmeleri karsısında, Osmalı devletinin mali durumunu kuvvetlendirp avrupa vesayetinden kutulacagı, bunu icin 20 milyon Osmalı lirası verilecegi Osmanlı Develtine yonelik Ermeni terorunu etkisiz hale getirilmeye calısılacagı dunya kamu oyunun tamamen Sultanın lehine cevrilecegi husuları yer alıyor. Sultana yapılan israrlar karsısında soyle demistir. “eger mister herzl senin bana arkadasım oldugu bir bir arkadasın ise ona nasihat et bu konuda bir diger adım atmasın ben bir karıs torak bile olsa toprak satamam.bu toprakalr bizden sokulup alınmada evvel biz onu tekrar kanlarımızla sularız. Benim Suriye ve Filistin alaylarını etrafı birer ikiser Plevnede sehit dusmuslardir.Onlardan bir tanesi dahi  donmemek uzere muharebe meydanlarında canlarını vernişlerdir. Turk ımparatorlugu, ban aait degil tur milletine aittir. Ben onun hiçbir parcasını veremem, bırakalım yahudiler milyonlarını sakalsınlar. Benim imparatorlugum parcalandıgı zaman, onlar filistin’e hiçbir karsılıksız sahip olabilirler. Fakat yalnız bizim cesetlerimiz taksım edilebilir ben canlı vucut uzerinde ameliyat yapılmasına razı degilim.

   1890-1900 yıllarından itibarenn baslayan ve git gide ılerletyen isyan hareketlerinde jon turkler aktıf rol oynamıslardır. Sultanın hal ıne kadar giden yolda sultana bir cok suikast planları yapılmıs uygulamaya konulmaya calısılsada vakıf olunamamıstır. Artan dirençler sonucunda sultan halı kacınılmaz gorunu-yordu. 2.Abdulhamit cok guc durumdaydı. Tam bu sırada rusya buyuk elçisi saraya gelmis car ın selamı ve arzuları ne ise bildirsinler. Kıllarına zarar gelmeden her arzuları yerıne getırılecektır. Emirlerine murtazarı (hazırım)dediklerini getirmişti.Car bununla sultanın rusyaya “kacması” veya ‘kacırılmasını’istiyordu  2.Abdulhami, buna razı olmamış ali cevat a sunları soemşti’carın teklifini goruyorsunuz cevat bey; Allah beni boyle bir sey yapmaya kısmet etmesin. Basıma gelecek her tehlikeye razıyım. Ecdadımın mezarı nerde ise beimkide orda olmalıdır. Bu ihneti yapmaktansa olumu taercih ederim”.

    Bu arada git gide yukselmekte olan muhalif sesleri arkalarına bir nevi hareket ordusunu almıstı hareket ordusu istanbul gelmis ve yerini koruyordu. Ne olusa olsun erlerin abdulhaide olan sevgisi onları hal girişimine engell oluyordu.sultan da kendisisnin halini getirecek tek kuvvetin hareket ordusuoldugunu biiliyordu. Hareket ordusunun hal i için geldiği soylentieri yayılıyor sulatan bu sozlerden rahatsızlık duyuyordu . kendisine sadık pasalar geliyorlar , silah la mukabele etmesini teklif ediyorlardı. Silah ,kan dokulmesini itemediğinden bunları silah kullanmaktan men etti. Hareket ordusu yıldız a gelmiş  saray sarılmak uzereydi. Yine bu sırad tufekçi Müşir pasa “padisahım saray sarılmaya basalndı ferman buyurunuz sılah bası edeyım ve gelenleri ta geldikleri yere kadar onume katıp def edeyim. Bak gor padişahım beslediğin biz fedakar kullarına yedirmiş oldugun ekmegi nasıl helal ettirilirmis oldugunu ve nasıl seve seve canlarını feda edeceklerini gostersinler.

   Abdulhamit pasaya

  Pasa, ben kardes kavgası yolunda kan dokulmesini katiyen ıstemem. Silahlar patlamasın mukadderat ne ise o olacak diyerek pasayı bozmus ve eliyle işaret ederek uzaklastırmıstı.

  Yıldız sarayında ikinci fıkra adı altında arap, arnavut, kurt, bosnak, turklerden olusan 30bin kişilik tumen mevcuttu. Sultan kendisine sagdık bu 30 bin kişilik tumeni kullansa idi mutlaka kazanır, hareket odusunu engellerdi. Ama buna izin vermedi. Yaslı pasalar ve jon turkler sultan kuvvet kullanmamasına “cok sukur” sozlşeriyle yad ediyorlardı. Sultan yine akılhane hareketle kan dokulmesine engel odu. 2.fıkradaki tumene karsı koymama emri verdi.

  26 nisan gunu hareket ordusu sarayı kusatarak etrafla alakası kesilince, sultan hareket ordusuna teslim bayragı cekilmesi emrini verdi.

  Sultanı hal tebligi zorla imzalatılmıs, kendisine hal tebliği için gelenlerin, akıl almaz davranısları karsısında sultan “haksızlık yapanın allah cesasını versin” diye beddua etmiş , yanındakilerde”amin” denişlerdi kaderin tecellisine bakınızki, biz “mazlum ve masum kişi” olark sultann duası tutmus, hal ine sebep olanların akıbetlerı feci olmustur.

   Yıldız sarayı hareket ordusu tarafından yagmalanmıs, işin daha acı tarafı bu yagmalamaya adı gecen orduya “gonullu” olarak katılan komitacı reislerinde olmasıdır. 32 sene devleti idare etmiş olan sultan 2.Abdulhamid 31 matta hiç su.u olmadıgı halde tahtan ındırılmıstır.

  Sultan abdulhamid hal inden sonra selanike surgun edilmiş orada alatini koskunde ikamete alınmıstı. Burada herseyden bi haber olarak tecrit altında idi 2. Abdulhamid muhafızı rasim beyden, turk ıtalyan harbinin cıktıgını duyunca bunu buyuk bir hayretle karsılamıs “ ben makamda olsaydım bunların hiç biri olmaz demişti” cunku sultan gerekli tum tedbirleri almıstı. İtalyanlar trablusgarp a saldırmaya cesaret edemezlerdi. İttihatçılar bu tedbiri kaldırınca Trablusgarp elden gitti.

   “Makedonya meselesi dahilinde Bulgarlar, Yunanlılar  ve Sırplar birbirleriyle mucadele ediyorlar. Bunların kavgasını verdikler konulardan biriside mevcut kilise ve okulların kime ait olacagı hususu idi. Bu yuzden bunları aylasamıyorlar Sultanda bu kavgadan faydalanıyordu. İttihatcıların bu meseleyi hallettigini ogrenince basını iki avucunu icine alarak sunları soylemisti. “ eyvah... sindi Yunalılarla Bulgarların el ele vererek uzerimize cullanmasını bekleyin” dedigi oldu Selanik Yunanlıların eline dusmek uzere idi. Burada bulunan Abdulhamit Selanik’i terketme konusunda direnmeye baslamıs “Selanik istanbul2un anahtarıdır dusmana verilirmi ? surdansuraya gitmem diyordu. Rasim bey’e hitaben ulkeyi bu hala koyanları Allah kahretsin! Selanik’i savunmadan terk etmek niyetindemisiniz? İmparatorlugumuz cokuyor” sozlerini sarf etmisti.

   2. Abdulhamit nihayet yumusamıs sonunda gitmek icin ikna olmustu yalnız cok dusunceli idi. “Yıldız surgunleri” limana dogru yol almaya basladıklarında caddenin kenarlarına buyuk guruplar alnde toplanan musluman halk gozyasları dokerek bizi terk edip nereye gidiyorsun diye bagrısıyorlardaı. Kalabalık bu kez limana toplanmıs yine “baba bizi bırakıp nereye gidiyorsun?” cıglıklarıyla inliyordu.Aglaşan kadınlar ve coculklar vardı 2. Abdulhamit , bu manzaradan cok duygulanmıstı. Vapura br kaç kez indi bindi . adeta gitmek istemiyordu.yaslanan gozleriyle kendisine yalavarırıcasına bakan kalabalığı uzun bir sure suzdu.Kafası omuzlarının arasına ıyıce çokmustu “Allaha ısmarladık evlatlarım. Alşlah mazlumların yardımcısıdır”diyerek kalabalığı son kez selamlayıp agır ve cekıngen adımlarla vapur a son kez bindi.vapur istanbula dogru yoneldi.

   İşin acı tarafı sudurki , selaniki savunmakla gorevli Tahsin Pasa emrindeki  kolorduyu birtek kursun attırmadan , sehri ve orduyu yuanlılara teslım ederek turk tarıhınde emsalıne raslamayan karabet ornegi sergilemişti.

   2.Abdulhamit beyler beyi sarayına yerlestı omrunun son yıllarını beyler beyı sarayında tamamlayacaktır burada alatini koskundek gibi pek sıkı tutulmayacak fakat saraydan dısarı cıkılmasına izin verilmeyecektir.

    Beylerbeyi sarayı ittihatçı liderlerin basları sıkıstıkca 2. Abdulhamıd ten akıl almak için ugrak yeri olacaktır

  1917 yılının kısıydı osmanlı devleti 1. dunya harbini en kotu gunlerini yasıyordu yemen, Hicaz,Irak kaybedilmiş dusman var gucuyle Filistin ve Surıyeyi işgale yonelmişti bu manzara karsısında 2. Abdulhamidin uzuntu ve çokuşu son safhasına ulaşmıstı “imaparatorlugun can çekiştigini gormeye devam etmektense olmeyi tercih ederim” diyordu.  2.Abdulhamidin duası sankı tutmustu cunku bu duayı mutakip bir muddet sonra vefat ettigi goruldu.

   1918 subatının bir gununde “sol gogsunde bir agrı var “diye doktorlarına bir sikayette bulunmustu doktorlar ,”zaturiye”deyip teselli ettiler kalbini gizliyorlardı.tedavisi için yapılacak bir sey yoktu son dakikasına kadar kendisini kayıp etmemişti , nihayet kalbi 10 subat gunu durdu. İmparatorluğu 33 yıl bu kalp tasımıstı.

   Cenazesi saltanatta olmus bir hukumdar gibi kendisine yapılan merasimle defnedilmiştir.

   Cenazesinde cok buyuk bir kalabalık vardı.birinci dunya harbinin kayıplarıyla halk “babamız, bizi nereye bırakıp gidiyorsun?” diye aglaşıyordu. Dostu, dusmanı herkes onu “son yolculugunda” ugurlamak için cenazesine kosmus istanbul tarihin de boyle kalabalık gormemişti. Cenaze alayındaki izdiham naasın topraga verilmesi gunesin tam batacagı ana rastlamıstı. Guneşin ışıkları ufukta hava kure içinde kaybolurken, cennet mekan sultan 2.Abdulhamidin naasıda topraga ındiriliyor, oda yerkure içerisinde halkını birdaha gormemek uzere kayboluyordu.

YAZAR: SULEYMAN KOCABAŞ